Ağustos Sıcağı Yaradı

Dünyanın her yerinde yetişmesine rağmen bir sıcak iklim bitkisi olduğu için balkonda duran plumerialarımız temmuz ve ağustos aylarında güneşin tüm sıcaklığı ve enerjisini yapraklarına aktarıp coştular. Onların sağlıklı bir şekilde büyümelerine devam etmeleri tabi ki bizi de mutlu ediyor. Halen fide poşetinde kalan birkaç fideyi de yakında saksıya alacağız.

Salon mu, balkon mu ?

Yukarıdaki resimdekiler geçen ay yaptığımız aktarımdan sonra balkondan salona aldığımız plumerialarmız. Aşağıdakiler ise balkonda fide poşetinde büyümeye devam edenler. Aktarımdan sonra çok fazla yeni yaprak çıkarmadılar fakat mevcut yapraklar büyüdü ve gövde epey kalınlaştı. Salonda güneş gören pencerenin önünde olanlar sanki daha sağlıklı gibi görünüyor. Siz ne dersiniz ?

Fide poşetlerine aktarıyoruz

Öncelikle, fide poşetlerini hazırladığımız toprak ve torf karşımı ile yarısından biraz fazla olacak şekilde doldurduk.


Dikime hazır hale gelen fide poşetlerinin ortasında, parmaklarımızla çukur açıp, büyük bir kaşıkla kökü ile birlikte aldığımız plumeriamızı bu çukura nazikçe bıraktık.


Yine ellerimizle çok sert olmamak şartı ile toprağı sıkıştırdık ve toprağı az olanların poşetine biraz daha toprak ekledik.


Son olarak balkonumuzdaki güneşli bir köşeyi onlara ayırdık.

Çimlenme kabından ayırıp her birini kendi poşetine diktiğimizde birden gözümüze daha farklı görünmeye başladılar. Sanki her biri; ben artık yalnız başımayım ve büyüyüp kocaman bir ağaç olacağım diyordu.

Aktarım Zamanı

Birlikte filizlendiler. İlk birkaç çift yapraklarını birlikte çıkardılar. Fakat artık aynı kaba sığmaz oldular. Yani aktarım vakti geldi. İşte aktarımdan önceki son fotoğraf.

Yaprak sayısı artıyor

Bir hafta içinde her biri 2şer yaprak daha çıkardı.

Her biri iki yaprak

Diğerleri, biz de burdayız diyor...

Gelen 100 tohumun 10 tanesini ayırıp kalan 90 ını dikmiştik. Şimdilik bize merhaba diyenlere bakılırsa biraz firemiz olacak gibi görünüyor. 1-2 hafta sonra her birini ayrı küçük saksılara almayı planlıyoruz.

Merhaba Dünya...

100 tohum içinden en aceleci olanı dünyaya ve bize 9 günde merhaba dedi.

Dikimden bir hafta sonra

Tohumları dikeli tam 7 gün olmasına rağmen olumlu hiçbir değişiklik göremiyorduk. Sadece toprağın üzerinde kalan ince yaprak kısımlar kuruyordu. Bu kuruma bizi endişelendirdi. Acaba tohumları ıslak havluda fazla bekletip çürüttük mü, su fazla mı sıcaktı da haşlandılar mı diye düşündük. Bir tanesini hafifçe çekip çıkararak kontrol ettik. Gördüğümüz manzara içimizi rahatlattı. Tohum, boyu kadar köklenmişti. Böylece bir kere daha sabırla beklemeye devam edmemiz gerektiğini anladık...

Dikiyoruz

Kaplarımızı hazır satın aldığımız çiçek toprağıyla 4-5cm kalınlığında doldurduk. Ardından bir bıçak ile yaklaşık 2cm derinliğinde kanallar açtık. Kanalların içini sıvı gübre ve su karışımı püskürterek ıslattık. Tohumlarımızı yaprak gibi ince olan tüy kısımları toprağın üstünde kalacak şekilde ve aralarında da 2-3cm mesafe bırakarak dikdik. Dikimden sonra besleyici karışımımızdan biraz daha püskürteren toprağı nemlendirdik. Yazılanlara göre filizlenmeleri 3 haftayı buluyormuş. Sabırla beklemeye devam.

Dikime hazırlar

5 gün ıslak havlu içinde kalan tohumlar hafif şiştiler ve renkleri koyulaştı. Şu andan itibaren birkaç gün daha havluda bekletilip çimlenmeye başladıktan sonra toprağa dikilebilirler. Fakat biz birkaç gün daha beklemek yerine bu halleriyle dikmeyi tercih ettik. Bir an önce yerlerine yerleşsinler, rahat etsinler dimi ama :)

Haydi canlanın bakalım...

Tohumları ılık su ile ıslattığımız bir havlunun arasına, havluyu da bir poşete koyduk. Bu şekilde havlunun kurumasını önledik. Sıcak kalması için de gün boyu iyi güneş ışığı alan bir pencere önüne yerleştirdik. Hafta sonuna kadar bu şekilde tohumun canlanmasını bekleyeceğiz.

Geldiler

18 günlük heyecanlı bekleyişten sonra, sonunda geldiler. Daha önce sadece resimlerini gördüğümüz için biz biraz daha kalın, zeytin çekirdeği büyüklüğünde tohumlar bekliyorduk. Fakat plumeria tohumları çok daha ince ve hafifti. O nedenle 100 tohum küçük bir poşete, o poşet de bir A4 boyutuna yakın bir zarfa sığmıştı. (Resimde sol üst köşedeki poşette sadece 10-15 kadar tohum var) Yaklaşık 7500km uzaktan geldikleri için onları dinlenmeye bıraktık. Yarın başlıyoruz...

Bekliyoruz

Bugün siparişimizi vereli tam 1 hafta oldu. Ee, yol uzak tabi. Taa Tayland'tan geliyor. Bu arada eşim tohumların hangi şartlarda nasıl çimlendirileceği konusunda tez yazma aşamasına geldi sanırım. Tohumları dikmek için toprağımız, kaplarımız, çimlendirme gübremiz herşey hazır. Bekliyoruz...

Macera Başlıyor

Yaptığı araştırmalar sonunda eşim "ben bu çiçekten istiyorum" dedi. Karar verilmişti bi kere. :) Fidan olarak almaktansa tohumundan yetiştirelim o zaman dedik. Öncelikle Türkiye'den bulmaya çalıştık. Tabi ki acelemiz vardı. Hem tohum dikme mevsimi geçiyordu, hem de heyecanlanmıştık. Sadece bir iki yere sorup olumsuz yanıt alınca, agaclar.net forumlarındaki üyelerden bazılarının yaptığı gibi internetten 100 adet karışık plumeria tohumu siparişi verdik. Başta sayın hoyadag olmak üzere, bu forumda bilgi ve tecrübelerini paylaşan tüm arkadaşlara çok çok teşekkür ederiz.